صَلُّوا عَلَى النُّورِ الَّذِي عَرَجَ السَّمَا
Semaya yükselen nura salat edin
صَلُّوا عَلَى النُّورِ الَّذِي عَرَجَ السَّمَا
يَا فَوْزَ مَن صَلَّى عَلَيْهِ وَ سَلَّمَا
Göğe yükselen nura salât edin
Ona salât ve selâm edenlerin bahtı ne güzel
separator
جَادَتْ سُلَيْمَى بِالْوِصَالِ تَكَرُّمَا
فَسَرَى السُّرُورُ إلَى الفُؤَادِ وَ خَيَّمَا
Süleymâ cömertçe vuslat ihsan etti
Sevinç kalbe yayıldı ve yerleşti
يَا حُسْنَ مَا جَادَتْ بِهِ فِي وَصْلِهَا
أَهْلاً بِوَصْلٍ فِيهِ نِلْتُ المَغْنَمَا
Vuslatında ihsan ettiği güzellik ne hoş
Hoş geldin, bu vuslatta ödülü kazandım
separator
مِنَنٌ تَسَارَعَتِ العُقُولُ لِنَيْلِهَا
وَ هِبَاتُ فَضْلٍ أَوْرَثَتْنَا أَنْـعُمَا
Akılların elde etmeye koştuğu nimetler
Bize bolluk veren lütuf hediyeleri
يَا حَادِيَ العِيسِ الرَّوَاسِمِ عُجْ بِهَا
سَفْحَ العَقِيقِ وَ حُطَّ رَحْلَكَ فِي الحِمَى
Ey işaretli develerin sürücüsü, onlarla dur
Akik eteğinde kampını kur
separator
فِي مَـنْـزِلِ الجُودِ الغَـزِيرِ وَ مَنْبَعِ
الفَضْلِ الكَبِيرِ وَ خَيْرِ مَجْدٍ قَدْ نَمَا
Bol cömertliğin ve kaynağının yurdunda
Büyüyen büyük fazilet ve en iyi şan
فِي جَنَّةٍ مَا شَاقَنِي مِنْ وَصْفِهَا
إِلَّا لِكَوْنِ الحِبِّ فِيهَا خَيَّمَا
Bir cennette, beni tarifinden etkileyen
Ancak orada ikamet eden sevgilinin varlığı
separator
فَمَتَى أَرَاهَا لَاثِمَاً لِتُرَابِهَا
يَا لَيْتَنِي لِلـتُّرْبِ ذَالِكَ أَلْثَمَا
Ne zaman onu göreceğim, toprağını öperken
Keşke o toprağı öpebilsem
رِفْقَاً بِقَلْبٍ فِي الهَوَى مُتَعَلِّقٌ
بِمَطَامِعٍ يَرْجُو بِهَا أنْ يُكْرَمَا
Aşkla bağlı bir kalbe nazik ol
Onurlandırılmayı uman arzularla
separator
إِنِّي إِذَا ذُكِرَتْ مَنَازِلُ سَادَتِي
كَادَتْ دُمُوعُ العَيْنِ أَنْ تَجْرِي دَمَا
Efendilerimin evleri anıldığında
Gözyaşlarım neredeyse kan gibi akacak
أوْ شَاهَدَتْ عَيْنَايَ مُوطِنَ قُرْبِهِمْ
أَلْفَيْتَنِي أَحْرَمْتُ فِي مَنْ أَحْرَمَا
Ya da gözlerim onların yakın yurdunu gördüğünde
Kendimi ihramda olanlar arasında bulurum
separator
قَسَمَاً بِرَبِّ الْبَيْتِ مَا ذُكِرَ النَّقَى
وَ المُنْحَنَى إلَّا وَ كُنْتُ مُـتَـيَمَّا
Ev Sahibinin Rabbine yemin ederim ki, saf olan anıldığında
Ve zarif olan, her zaman hayran kalırım
يَا لَيْلَةً بَاتَ الحَبِيبُ يُدِيرُ مِنْ
كَأْسِ الوِصَالِ مُدَامَةً مَا أَنْعَمَا
Ey sevgilinin sunduğu gece
Vuslat kadehinden ne hoş bir içki
separator
شَوْقِي إِلَى دَارِ الْحَبِيبِ مُحَمَّدٍ
شَوْقٌ تَمَكَّنَ فِي الْحَشَا وَ تَكَتَّمَا
Sevgili Muhammed'in ﷺ yurduna özlemim
Kalpte yerleşmiş ve gizli kalmış bir özlem
دَارٌ حَوَتْ نِعَمَ الإِلَهِ جَمِيعَهَا
مُذْ حَلَّ فِيهَا خَيْرُ عَبْدٍ قَدْ سَمَا
Tüm Allah'ın nimetlerini içeren bir yurt
En iyi kulun oraya yerleştiğinden beri